1 Aralık’ta Ankara’da Putin’in ziyareti telaşı yaşanırken, Rusya’da iş yapan Türk dünyasının temsilcileri de, DEİK’in girişimiyle iki ülke ekonomi bakanları Nihat Zeybekçi ve Aleksey Ulyukayev ile kahvaltıda buluştu ve sorunlarını dile getirdi. Rus bakan, somut vakalar halinde kendisine iletilen konuları dikkatle not aldı ve çözüm için daha fazla çaba sözü verdi.
Her ne kadar gezinin yoğunluğu içinde ön plana çıkmasa da, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından organize edilen bu toplantı, sorunların ilk elden en yetkili makamlardan birine iletilmesi açısından önemli bir fırsattı.
Ankara Rixos Oteli’nde yapılan toplantıya DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, DEİK/Türk-Rus İş Konseyi Başkan Vekili Cihan Candemir, Başkan Yardımcısı İzzet Ekmekçibaşı ve DEİK üyelerinden aralarında Zorlu Holding Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Anadolu İçecek Grubu Başkan Yardımcısı Hüseyin Akın, Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden, DTİK/Avrasya Bölge Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır, Uluslararası Teknik Müşavirlik Konseyi Başkanı Demir İnözü, Türkiye Müteaahitler Birliği Başkan Yardımcısı Burak Talu, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Keten, Uluslararası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener’in de bulunduğu toplam 21 işadamı katıldı.
Toplantıda söz alan işadamları kendi alanlarındaki sorunları tek tek dile getirdiler.
Edinilen bilgiye göre, toplantı şöyle gelişti:
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Rus meslektaşı ile neredeyse iki günde bir görüşerek iki ülke iş dünyası arasındaki ilişkilerin nabzını yakın bir şekilde tuttuklarını, ikili ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için aynı duygu ve düşüncede olduklarını, Rusya ile serbest ticarette iki ülkenin hiçbir sınırlaması olmamasına rağmen Avrupa Gümrük Birliği ile işbirliği, Rusya’nın Kazakistan ve Belarus’la mevcut Gümrük Birliği üyeliği nedeniyle her iki taraftan kısıtlamalar yaşandığını ifade etti.
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukayev, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin önündeki engelleri kaldırmak amacıyla ilk etapta lojistik, nakliye, gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi, daha sonra ise finansman, devlet destekli yatırım projeleri, yerel para birimlerinin daha geniş kullanımı gibi alanlara el atılması gerektiğini, Türkiye ve Rusya olarak üçüncü ülkelerde ortak yatırım projelerin gerçekleştirilebileceğini dile getirerek, özellikle inşaat ve müteahhitlik alanında Türkiye’den firmaların etkinliği ve uzmanlığı hakkında bahsetti.
Ulyukayev, Rusya Federasyonu’nun Lipetsk ve Alabuga (Tataristan) Özel Ekonomik Bölgelerinde faaliyet gösteren Türk firmalarını örnek göstererek, ülkede kurulmasına karar verilen Kalkınmada Öncelikli Bölgelerde (TOR) de iş yapmaya Türk işadamlarını davet etti.
Ulyukayev ayrıca, petrol fiyatlarında yaşanan düşüşe rağmen Rusya’da yeni büyük projelere başlanacağını, bu bağlamda örneğin otoyol inşaatı projelerinde Türk firmalarını görmek istediklerini, Rusya’da yurtdışından gelen sadece büyük firmaları değil KOBİ’leri de görmek istedikleri, bu şirketlere vergi muafiyetleri, gümrük işlemlerin hızlandırılması, kayıt prosedürünün basitleştirilmesi, sıkı denetimden uzak tutulması gibi desteklerin olabileceği hususunda bilgi verdi.
Daha sonra sorunlar dinlendi. İşadamları bürokratik zorlukları, Karadeniz’de Türkiye ve Rusya arasında çok acilen doğrudan bir RoRo hattının kurulması önerisini, 2011 yılında gerçekleşen 22 bin taşımaya göre Türk araçları için 9 bin kota belirlenmesinin yetersizliğini, Soçi Kış Olimpiyatları kapsamında yapılan inşaat projelerinde yer alan Türk müteahhitlerinin halen alacaklarının tamamen ödenmemesini, Rusya Federasyonu’nun gıda sektöründe ithal mallar için uyguladığı özel kota sisteminden Türkiye’nin de yararlanmasını, Rusya’da yatırımın teşviki için gerekli bürokratik altyapının düzenlenmesi gerektiğini, gümrüklerde uygulanan referans fiyat uygulaması fiyat rekabetini zorlaştırdığını, Rusya ve Türkiye arasındaki ticarette Ruble ve TL’nin kullanımının teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini, iki ülke arasındaki ticarette yabancı para birimi kullanılmasının kur riskini arttırdığını, verimli ticareti engellediğini ve diğer bazı sorunları dile getirdiler.
Yeniden söz alan Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukayev, Soçi projelerinde yaşanan alacaklar sıkıntısının ayrı ayrı vaka başına incelenmesi gerektiğini, UND’nin geçiş belge sayısının arttırılması yönünde talebinin ayrıca inceleneceğini, genel olarak firmaların yaşadıkları problemleri çözmek amacıyla başvuracakları mecranın kendisinin başkanlık ettiği Yabancı Yatırımlar Yüksek danışma Kurulu olduğunu, ancak bu birimin federal düzeyde iş yaptığını, bazen yerel düzeyde de çözüm aranması gerektiğini belirtti.
Ulyukayev ayrıca tarım ürünlerinin ülkeye ithalatında Türkiye için zaten muafiyet uygulandığını, örneğin İran’dan getirilen ürünlerde çok daha yüksek vergilendirme olduğunu, ancak gümrük işlemlerinde hızlandırmanın önemli rol oynadığını kabul ettiklerini, turizm yatırımlarında toprak tahsisi konusunun kolaylaştırılması yönünde bu yıl içinde gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını, ayrıca yabancı işçi/uzman istihdamı kotalarının yükseltileceğini, bu ve diğer sıkıntılarla ilgili yazılı bilginin Bakanlıklarına iletilmesini arzu ettiklerini ifade etti.
ZEYBEKCI’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye-Rusya ilişkilerini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ankara ziyaretinde alınan kararlar üzerinden RS FM’e değerlendirdi.
İki ülke arasında farklı ve yeni bir dönem başladığını vurgulayan Zeybekci, Rusya ile ekonomi alanında, ‘serbest ticaret’, ‘milli paraların kullanımı’, ‘ortak fon kurulması’, ‘taşıma kotaları’ ve ‘akreditasyon sertifikaları’ konularında anlaşmaların gündemde olduğunu söyledi.
“Yeni bir dönem fırsatı var”
Rusya Devlet Başkanı Putin’in 10 bakanı ile birlikte Ankara’ya gelmesini başta enerji ve ticaret olmak üzere iki ülke arasında yapılan anlaşmaları ‘Rusya ile yeni dönem’ olarak niteleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ile Rusya ilişkilerinde farklı, yeni bir dönem yaşıyoruz. Dünyada ülkeler arasında eğer karşılıklı menfaatlerin maksimum düzeyde buluştuğu bir ekonomik ortaklık zemini varsa ve bu ekonomik ortaklık zemininin üzerine oturabiliyorsa bu ilişkiler, o zaman güvenilir ve sürdürülebilir oluyor. Şu anda Rusya ile Türkiye arasındaki bu dönemde de, karşılıklı olarak ekonomik ilişkilerin maksimum düzeyde maksimize edileceği, yeni bir dönem fırsatı var. O da geçici, anlık çözümlerle değil, kalıcı bir ekonomik ortaklık temeline oturmalı ki, onun üzerine diğer şeyleri inşaa edebilesiniz. Onun için ben bunu fırsat olarak görüyorum.”
“İşbirliği farklı şeyleri ortaya çıkarır”
Rusya’nın sahip olmadığı hemen her şeye Türkiye’nin; Türkiye’nin sahip olmadığı hemen hemen her şeye de Rusya’nın sahip olduğunu vurgulayan Bakan Zeybekci, “Bu ikisi biraraya geldiği zaman çok farklı şeyler ortaya çıkar. Gerek Avrasya’da, Asya’nın genelinde birlikte hareket ederek, gerekse Ortadoğu’da, Körfez’de, Kuzey Afrika’da, Balkanlar’da, bir çok yerde birlikte çok güzel şeyler yapabilir. Rusya ve Türkiye’nin kendi içlerindeki potansiyelleri de önemli…” diye konuştu.
İşte iki ülke arasındaki anlaşma konuları
İlk defa iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmasının telaffuz edildiğini belirten Bakan Zeybekci, yapılan anlaşmalarla ilgili de şu bilgileri verdi:
SERBEST TİCARET ANLAŞMASI: Bu ilk defa telaffuz edilen bir söz. Hizmetlerde ve yatırımlarda serbest ticaret anlaşması, artı Avrasya Gümrük Birliği kapsamı içinde olan tarım, kamu alımları ve metal grupları yani demir, çelik, bakır, alüminyum gibi alanlarda da serbest ticaret anlaşması söz konusu. Bu iki ayrı başlık altında, bir Rusya ile, iki Avrasya Gümrük Birliği ile görüşmeler şeklinde devam edecek bir şey. Bu bize çok şey sağlayacak. İki ülke arasında ticari bütün engelleri kaldırmak anlamına geliyor bu. Serbest ticaret anlaşmasına konu olan ürünlerde serbest bir şekilde ticaret yapmak, gümrüklerin sıfırlanması, önündeki tüm kotaların, engellerin kaldırılması yine sağlanacak olan bir şey.
ORTAK FON KURULMASI: Bunun yanında ilk defa dokümanlara giren bir şey, Rusya ile Türkiye arasında ortak bir fon kurulması. Bu fonla iki ülkede, artı üçüncü ülkelerde Rusya-Türk şirketlerinin birlikte yapacakları işler için kullanılmak üzere bir finansman kaynağı kurulacak.
MİLLİ PARALARIN KULLANILMASI: Diğer şey de, iki ülke arasında milli paraların kullanılması. Yani Türk lirası ve Rublenin, iki ülkenin arasındaki mal alış verişlerinde ödeme aracı olarak kullanılması. Kimsenin buna itirazı yok, sadece bankacılık alanında bunun formüle edilmesi lazım. Yani iki ülkenin merkez bankalarının bununla ilgili çalışmaları yapıp, bununla ilgili bankaları belirleyip yetkilendirme yapmaları gerekiyor.
TAŞIMA KOTALARI: Taşımacılık kotalarıyla ilgili problemler var aramızda. Bunların çözülmesiyle ilgili çalışma başlatıldı. 8 Aralık’ta Rusya ve Türkiye, İstanbul’da biraraya geliyor. Bakanlar seviyesinde değil, müsteşarlar, müsteşar yardımcıları seviyesinde. Kotaların kaldırılmasını bekliyoruz, beraber konuşuyoruz. Bu iki taraf açısından görüşülebilir bir konu olarak adledildi. Şu anda konuşuluyor. Ve akreditasyonlar konusu var, iki ülkenin birbirlerinin sertifikasını tanıması gibi bir çalışma da var.
TürkRus Dergisi, 03 Aralık 2014